Bir Sohbetin Daha Tadı Damağımızda Kaldı
Dr. Kâmil Uğurlu Boğaziçi Sohbetlerinin seyri içerisinde “Mimar Koca Sinan Efsaneler ve Gerçekler” başlığında halkımızın harikalar ve efsaneler yaratmadaki geniş zekâ ve ruh zenginliğine işaret ederek konuşmasına başladı. Ancak efsane yaratan bu zekânın özellikle sevdiklerini yüceltme anlayışından kaynaklandığını ifade eden Dr. Kâmil Uğurlu, Manas'tan başlayarak Mimar Koca Sinan'a uzanan çeşitli örnekler verdi. Konuşmanın sonunda ise Osmanlıdaki Devşirme Anlayışının temel unsurlarını vurguladıktan sonra özellikle Yahudi, Ermeni ve Rum'dan devşirme yapılmadığını, Mimar Sinan'ın Ermeni devşirmesi olduğunu ifade etmeye çalışanlarınsa, kafalarındaki dumurun bir aksi sedası olduğunu vurguladı. Osmanlı Devşirmelerinin asırlar boyu Orta Asya'dan Batıya göç ederek Ortodokslaştırılmış Türklerden olduğunu ve onların Müslümanlaştırıldıklarının altını çizdi. Mimar Sinan’da bunlardan biriydi ve bir dehaydı dedi. Öyle ki zamanında Matematik, Geometri, Trigonometrinin zirvesiydi. Kurduğu mimari sistem tam 200 yıl boyunca gelenek ve görenekleriyle hükmünü sürdürmüştür.
Doğrusu dinleyenler açısından böyle bir sohbet toplantısına katılmak büyük bir şanstı....