Keşke Bunu Herkese Dinletebilseydik...
Doğrusu dinleyemeyen için "keşke" diyeceğimiz mükemmel sohbetlerden biri yaşandı. 31 Ekim 2017 Boğaziçi Sohbetlerinde. Keşke bu sohbeti Batı medeniyeti, Batı medeniyeti diye tutturanlara da dinletme şansımız olsaydı. Anlarlar mıydı? Orası bir başka soru - cevap. Ama yayılırken çöküş işaretleri de veren Emevi düzenine Türk'ün İslâma duhûlü ile kazandırdığı olmasaydı İslâm Medeniyetinin dar Arap kavmiyetciliği ile içinden çıkılmazlara duçar olması kaçınılmaz görünüyordu. Ama Türk'ün "ilim - irfan - irade" üzerine oluşturduğu medeniyet üçlemesi İslâm Medeniyetinin ışıldayan yüzü olacaktı...
Prof. Dr. Azmi Özcan bizi, tek düzeli "akıla" bağlı Batı medeniyetinden ayıran asıl vasfın tefekkür ve bağlı olarak "akıl, nakil" olduğunu söylerken geleceği inşa edecek unsurun temelinde "irfan ve vicdan" ölçüsüne sahip nesiller olmalıdır diyordu. Soru ise bu eğitim sistemi ile mi, idi!..