Medeniyetimizde Adâlet Anlayışı ve Kültür
Varlığı asırlara uzanan bir toplumun ebede yol alan kültürel değerleriyle ayakta kalabilmesi için bir temele ihtiyaç bulunduğu, bununsa "adâlet" anlayışı olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. İşte Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Ahmet Gökçen, Milli Egemenlik Bayramının 99ncu yılının yaşandığı 23 Nisan günü, Türklerin Orta Asya'dan Töre ve Yasa’larla uygulayarak ayakta tuttukları adâlet anlayışını, İslâm ile müşerref olduktan sonra dinî değerlerimizle bütünleştirerek yüzyıllar boyu nasıl tatbik ettiklerini anlattı. Batı Dünyasından örneklerle bezediği konuşmaları, soru ve cevaplarla 2 saate yakın sürdü. Adâlet anlayışının asırlara dayanan ve kültürümüzün ana unsurlarından biri halinde ayakta kalan varlığının günümüzde ise, doğrusu o eski inandırıcılığının olmaması acı bir gerçekti!..
Adâlet anlayışının günümüz hukukunun bir parçası olarak yeniden kültürel varlığımızın temelinde yer alması içinse "kâmil vasıflara" ulaştırılacak yeni nesillere ihtiyaç vardı ve Fetö kalkışmasından sonra 4.000 - 4.500 hâkim ve savcının görevden alındığı bir ülkede ise bu, ancak "eğitim politikalarının" yeniden ele alınması ile mümkündü...