Dünya uygarlığı içinde Türk uygarlığı tarih meseleleri
GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN GELECEĞİNİ DE BİLEMEZ
Osmanlı’nın manevi mimarı ve bugün de makam türbesi Eskişehir’de bulunan Şeyh Edebali ,verdiği tarihi öğüdünde şöyle der: ‘’Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.’’ Bu bakımdan geçmişi doğru okumak:geleceğimizi, kültür ve değerler dünyamızın ruhuna uygun olarak inşa etmek için yapılacak en önemli işlerden biridir,hatta ilkidir.
Kültür Başkentliği ile, dünya coğrafyasının büyük bölümüne yayılmış Türk dünyasının ortak tarih, kültür ve değerlerine yönelik, geleceği kucaklayan çalışmalar gerçekleştirme azim ve gayretimiz devam etmektedir.
Türk Dünyası;birlik içinde ,kurumsallaşmış , sistematik bir şekilde ortak bir çizgi üzerinde yürümelidir.Bir milleti millet yapan unsurlardan olan tarih ve dil ile ilgili meseleleri uluslar arası boyutta ele alan ,ortak sorunlarımıza ortak çözüm önerileri sunan ve ortak akıl geliştirilmesine imkan tanıyan bu Kurultay , bu sebeple tarihi bir özelliğe sahiptir.
Yahya Kemal , tarihten bir sahneyi ruhunda hissederek kağıda şöyle dökmüştür.
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Tarihi bir hakikat , şiirin aynasına böyle yansımıştır.Bunun gibi , dünya coğrafyasının büyük bölümü zaferlerimize tanıktır.Ancak Yahya Kemal’in başka bir vesileyle dile getirdiği gibi Türk milleti destanlar yaşamaktan, destanlar yaratmaktan destanlar yazmaya vakit bulamamış; belki de başardığı işleri ve zaferleri anlatmayı , bunlarla övünmeyi yiğitlik gururuna yedirememiştir.Yahya Kemal’in millet sevgisinin güzel bir ifadesi olan bu sözler ,aynı zamanda tarihimizle ilgili önemli bir eksikliği de bize hatırlatmaktadır.Halbuki, malum olduğu üzere, milletlerin geleceği için tarih yazmak, yapmak kadar önemlidir.
Zengin ve şanlı bir tarihi mirasın üzerinde oturduğumuz halde bugün bu alanla ilgili çalışmalar ve kurumsal çalışmalarla sınırlı ya da dar bir çerçevede kalmaktadır.Oysa dünya coğrafyasının büyük bölümüne yayılmış bir Türk dünyası vardır.Bu bakımdan tarih ve dil meseleleri , uluslar arası boyutta ele alınmalı; ortak sorunumuza ortak çözüm önerileri sunulmalı ve mutlaka ortak akıl geliştirilmelidir.Türk dünyası ,birlik içinde kurumsallaşmış , sistematik bir şekilde ortak bir çizgi üzerinde yürümelidir.Bu gaye ile Türk dünyası gönül ummanının çalkalandığı Eskişehir’de 26-29 Haziran 2014 tarihleri arasında ‘’Dünya Uygarlığı İçinde Türk Uygarlığı: Dil ve Tarih Meseleleri’’ başlığıyla gerçekleştirdiğimiz bu kurultay ;geçmişle gelecek arasında ümit kapımızı açık tutmaktadır.
73 bilim insanının müzakerelerde bulunduğu bu uluslararası kurultayda; geleceğimizin aynası tarihimizle ve ana sütü kadar saf, ana sütü kadar temiz , güzel dilimiz.Türkçemizle ilgili hazırlanan Sonuç Bildirisi’nin gelecekteki çalışmalara ışık tutacağına inanıyoruz. Birbirinden önemli olduğuna inandığımız tebliğleri, - hem içerik hem de hacim bakımından okuyucunun daha rahat istifade edebilmesi için, -iki bölüm halinde sunmağa karar verdik.