Yüzyılların Akışı İçerisinde Münevverden Aydına
İnsanların topluluklar haşinde yaşamaya başladıkları en eski zaman dilimlerinden itibaren,toplumların kendilerine önder seçtikleri veya kabul ettikleri bazı şahsiyetlere sahip oldukları ve bu kimselere özel ilgi gösterdikleri bilinir.Cemiyet veya topluluklar içinde temayüz eden öylesi şahsiyetler olmuştur ki bunlar,güçlerini siyasi erkten veya otoriteden değil,doğrudan doğruya sahip oldukları kişilik vasıflarından alırlar.Adları devlet adamı, ilim adamı ,insan-ı kamil ,sanatkar ,münevver,aydın veya Batı menşeili elit olabilir!Ama onlar ,çokyönlü ve yol gösterici vasıflarıyla toplumların farklı kimlikleridir.Topluluklar içinde çok sıkça görülmeseler de onların topluluklar üzerindeki değer hükümleri ,genelle veya başkalarıyla kıyaslandığında ayrı bir önemi haizdir.Bu şahsiyetlerin muhakkak okumuş yazmış olmaları da gerekmeyebilir.Hatta aralarında ümmiler de bulunabilir aa irfan sahibidirler.
Kısaca en büyüğünden en küçüğüne bütün topluluklarda böyle şahsiyetler vardır.Bu yapıdaki kişilerin sayıları arttıkça da o toplumun dirliği daha bir yaşanır hale gelmektedir.Zira sözleri dinlenir.Şahsi çıkara mahsus olmayan düşünceleri,öğütleri halkın nezdinde itibar taşırken toplumun değer hükümlerini kuvvetlendirir,onlara daha bir yaşama gücü verir.Elit,münevver veya aydın , adı her neyse, böylesi kişilerin sayılarının arttığı coğrafyalarda insanlar kendilerini geleceğe daha kolay hazırlar ,daha mutlu olabilceklerine inanırlar...
Bütün ülkere günümüzde de yetiştikleri veya sahip oldukları elitleri,aydınları ile iftihar etmekle kalmamakta zirve ülkeler olarak da temayüz etmektedirler.Türkiye'miz için de durum bundan farklı değildir.Yıllar içerisinde artan okumuş-yazmış sayımıza karşılık münevverimizin,bugünün deyişi ile aydınımızın sayısında aynı oranda olmasa bile, bir artış olmuş mudur? Konu çeşitli şekillerde değerlendirilmektedir. Ayrıca bu şahsiyetlerin sahip olması gereken vasıflar nelerdir? İşte bütün bu şahsiyetlerin sahip olması gereken vasıflar nelerdir?İşte bütün bu çok tartışmları konular Mardin'imizde 17/18 Aralık 2010 tarihinde ,alt yapısı daha çok önceki yıllara dayanan bir zeminden alınarak günümüze taşınmış ve 20 civarındaki fikir adamımız tarafından tartışmaya açılmıştır.
Bu toplantıya sunulan tebliğlerin ve iki gün süren müzakereler sonrasında ortaya konulan Sonuç Bildirisinin ,sadece o toplantı sınırları içindeki sözlerde kalmasını düşünemezdik.Bu düşüncelerle ve bir vecibenin yerine getirilmesi hedefiyle fikir adamlarımıza yaptığımız ricamız kabul görecek ve şehrimizde gerçekleştirilmiş olan ''Yüzyılların Akışı İçerisinde Münevverden Aydına''başlığını taşıyan toplantının neşir imkanın mümkün hale gelecektir.Bu vesile ile toplantının tertibi çalışmalarından başlayarak sempozyumun gerçekleşmesinde emeği geçen başta bütüm fikir adamlarımıza,çalışmasın neşir safhasına intikali çalışmalarında katkılarını esirgemeyen GAP İdaresi Başkanı Sadrettin KARAHOCAGİL'e ve tabiatıyla Mardin'de kültür çalışmlarının öncülüğünde bulunmuş olan selefim Sayın Hasan DURUER'r şükranlarımı sunarım.