• SÖZCÜ ANADOLU KASTAMONU'DUR KASTAMONU ANADOLU'DUR
  • SÖZCÜ ANADOLU KASTAMONU'DUR KASTAMONU ANADOLU'DUR
  • SÖZCÜ ANADOLU KASTAMONU'DUR KASTAMONU ANADOLU'DUR
SÖZCÜ ANADOLU KASTAMONU'DUR KASTAMONU ANADOLU'DUR

16 Nisan 2018 Pazartesi

 

ANADOLU KASTAMONU’DUR KASTAMONU ANADOLU’DUR

Türk Tarih Kurumu, Kastamonu Valiliği, Kastamonu Belediye Başkanlığı ve Kültür Konseyi’nin iş birliği ile dün, Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’da “Anadolu’nun Fethinden Milli Mücadeleye Sosyo-Kültürel Yapısıyla Kastamonu” isimli sempozyum düzenlendi.

13 Nisan 2018 Cuma 10:51

 

 



  Türk Tarih Kurumu, Kastamonu Valiliği, Kastamonu Belediye Başkanlığı ve Kültür Konseyi’nin iş birliği ile dün, Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’da “Anadolu’nun Fethinden Milli Mücadeleye Sosyo-Kültürel Yapısıyla Kastamonu” isimli sempozyum düzenlendi.

Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde dün başlayan sempozyum 2 gün sürecek. Sempozyumun açılışına programının yoğunluğundan dolayı Başbakan Yardımcısı Fikri Işık katılmadı. Toplam 7 oturumda gerçekleştirilecek olan sempozyumun ilk gününde ‘Türkler Öncesi Kastamonu’, ‘Türk Akınları ve Kastamonu’ ve ‘Beylikler Dönemi Kastamonu’ konuları işlendi.

ERİŞ: KASTAMONU GÖZDE ŞEHİRLERDENDİR

Programın açılışında konuşan Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş şunları söyledi; “Bugünkü sempozyumumuzun esas itibari ile Kastamonu’nun Türk Dünyası Kültür Başkenti olmasından çok önceki zaman diliminde başlatılan çalışmaların bugün ki hatırası gibi ortaya çıkacaktır. Güneydoğu Anadolu’da yapılan bir toplantıda bir kadın arkadaşımız yanımıza gelerek ‘Kastamonu şehrini ihmal etmiyor musunuz?’ dediler. Kastamonu bizim gözde şehirlerimizden birisidir. Kültür Konseyi kuruluşunun hemen akabinde hedef şehirler olarak düşündüğü şehirlerden birisi de Kastamonu’dur. Ziyaretler düzenledik. Çalışmalara başladık. Acaba Kastamonu, Anadolu’nun fethinde ve hatta öncesinde nasıl önemli bir rol oynamıştır, ya da geleceğe ışık tutacak olan bütünleşmede yada son nokta olarak Milli Mücadele’de koyacağı adım neydi. Ama Kastamonu sadece bu maddi değerleri ile değil, Türk toplumuna sahip olduğu bütün değerlerini sahiplenmek, onları bir varlık olarak yüklenmenin yanında, Türk İslam dünyasının manevi varlığının temel unsurlarını teşkil eden manevi değerlerin isimlere de sahipti. Kastamonu bütün İslam dünyasının temel adımlarından önemli bir adım ve önemli bir şehirdi.”

TURAN: KASTAMONU KÜLTÜR BAŞKENLİĞİ’NE LAYIK

Kastamonu’nu da görev yaptığını hatırlatarak konuşmasına başlayan Türk Tarih Kurumu Başkanı Refik Turan şu ifadeleri kullandı; “Kastamonu benim için unutulmaz hatıralar, Kastamonu benim için vazgeçilmez bir mekandır. Çünkü ben Kastamonu’da 6 yılı aşkın sürece görev yaptım. Görev yaptığım dönemde yani bundan 18 yıl önce geniş çaplı bir Kastamonu sempozyumu düzenlemiştik. Bilim ve kültür yuvası olması dolayısıyla Kastamonu, Kültür Başkentliği’ne layık bir şehirdir. Kastamonu’ya ayrı bir yer ayırmak gerekiyor. Türkler tarihte 2 bin 300 yıl devletler liginde başa oynayan bir millettir. Bugünde dünyada olan her büyük tarihi hadise Türk Milleti’ni yakından ilgilendiriyor. İslam Dünyası’nı kastetmiyorum sadece, bizim milletimiz tüm Dünya mazlumlarının umududur.

“KASTAMONU İKİ ÖNEMLİ UÇ BEYLERBEYLİĞİ’NDEN BİRİSİYDİ”

Kastamonu bütün Selçuklu tarihi boyunca iki önemli Uç Beylerbeyliği’nden birisiydi. Diğeri göller yöresindeydi. Kastamonu yöresinin beylerbeyi Hüsamettin Çoban beyiydi. Uçlar hayatiydi. Uçlar devleti besleyenler, milletin devamını sağlayanlardır. Kastamonu başlangıçtan itibaren o kadar güçlü bir kaleydi ki, 200 yıl süren Haçlı Savaşları’nda yara almadı. Haçlı Savaşları aslında bir dünya savaşıydı. Bu savaşlarda Antakya gitti, İznik gitti, İzmir gitti ama kalelerden birisi kaldı. Kastamonu kaldı. Başlangıçta ki sağlamlığının beylikler döneminde de devam ettirdi Kastamonu. Osmanlı Devleti kurulurken veya yücelirken çok fazla çatışma göstermemiştir. Halbuki çok güçlü bir beylikti. Genelde Osmanlı Beyliği ile müttefik olarak yoluna devam etmiştir.

“OSMANLI DÖNEMİNDE DE KASTAMONU BAŞROLLERDEYDİ”

Osmanlı döneminde de Kastamonu yine başrollerdedir. Kastamonu dönemin en büyük vilayetlerindendi. Sosyo-ekonomik olarak Kastamonu değerini hiç kaybetmedi. Bu özelliğin İstiklal Savaşı’nda da kaybetmedi.”

CAN: KASTAMONU TARİH VE KÜLTÜR ŞEHRİDİR

Kastamonu ile ilgili düzenlenen sempozyuma teşrif eden bütün katılımcılara teşekkür eden Belediye Başkan Vekili Eşref Can, “Belediye Başkanımız Tahsin Babaş yoğun programı dolayısıyla bu programa katılamadılar. Kastamonu 7 bin yıllık tarihe sahip kadim bir şehir ve kültür şehridir. 900 yıldır da Türk Yurdu’dur. Kastamonu manevi değerleri ile Milli Mücadele yıllarından kahramanları ile anılan tarih ve kültür şehridir” dedi.

KARANDENİZ: ANADOLU KASTAMONU’DUR, KASTAMONU ANADOLU’DUR

Anadolu’nun Türkleşmesinde Kastamonu’nun büyük rol oynadığını ifade eden Vali Yaşar Karadeniz: “Bu konuyu özetlersek Anadolu Kastamonu’dur, Kastamonu Anadolu’dur. Bunu bu şekilde kabul etmemiz gerekiyor. Biz onun için Kastamonu olarak Türk Dünyası Kültür Başkenti olmayı sonuna kadar hak ettik. Bu yıl gerçekleşen bu programda hakkın teslimidir. Bu yıl gerçekleşecek bir programları ele alarak Kastamonu’nun tarihi ve kültürel özelliklerini ülkeye ve Türk Dünyası’na tanıtmak, hem de Türk Dünyası kültürü ile ülkemizin kaynaşmasını sağlamak ana amacımızdır.

“İL OLARAK HÜCUMA UĞRADIK”

Tabi ki biz Türk Dünyası Kültür Başkenti olduktan sonra yaşanan süreçten bahsetmek istiyorum. Daha Kültür Başkenti ilan edilmeden il olarak bir hücuma uğradık. Bu hücum Kastamonu için ülkemiz için veya Türk Dünyası için kültür başkenti olmamışız, belirli şirketler için belirli tanıtım organizasyonlarına para kazandırmak için bu iş yapılmış gibi bir algı oldu. Kastamonu’yu hiç tanımayan, Kastamonu’yu hiç bilmeyen bu grupların hepsi sırayla Kastamonu’ya damlamaya başladılar. Amaçları Kastamonu’ya ve Türk Kültürü’ne bir şey sumak değil, biz bu işten nasıl kar elde ederiz diye düşünüyorlardı. Ama Kültür Konseyi’nin yaklaşımı böyle olmadı. Onlara bu yaklaşımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Burada elde edilen verileri kitap haline getirme düşüncesindeyiz. Kültür Başkentliğinin en önemli özelliği kalıcı eserler bırakacak olmasıdır.”

Konuşmaların ardından sempozyum Prof. Dr. Refik Turan başkanlığında Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar, Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu ve Prof. Dr. Asnu Bilhan Yalçın’ın katılımı ile gerçekleştirilen ‘Türkler Öncesi Kastamonu’ oturumu ile başladı.

Ayrıca sempozyumun ilk gününde Prof. Dr. Cevdet Küçük başkanlığında Prof. Dr. Cengiz Tomar, Prf. Dr. Salim Cöhce ve Prof. Dr. Abdülkerim Özaydın’ın katılımı ile ‘Türk Akınları ve Kastamonu’ ile Prof. Dr. Mahir Aydın başkanlığında Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, Doç. Dr. Yahya Başkan ve Doç. Dr. Erkan Göksu’nun katılımı ile ‘Beylikler Dönemi Kastamonu’ konularına açıklık getirildi.

Diğer taraftan sempozyumun ikinci gününde ‘Osmanlı Döneminde Kastamonu’, ‘Bir Medeniyet Merkezi Olarak Kastamonu’, ‘Milli Mücadele Dönemi’nde Kastamonu’ ve ‘Sosyo-Kültürel Kimliği ile Kastamonu’ konuları işlenecek.

Anahtar Kelimeler: ANADOLU KASTAMONU’DUR KASTAMONU ANADOLU’DUR